Marsivan, Merzifon
Makale: Özhan Öztürk
Merzifon adının anlamı
Merzifon ve çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalar yörede ilk yerleşimin İlk Tunç Çağı’na kadar uzandığını[1] ve Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Pontus, Roma dönemlerinde süreklilik arz ettiğini göstermektedir. Merzifon kentinin hangi dönemde ve kim tarafından kurulduğuna dair kesin bir delil olmamakla birlikte orijinal yerleşimin etimolojisi için akla Marsipoli veya Marsipont ihtimalleri[2] gelmekteyse de kanımca “sınır kenti” anlamına gelen Marsivan olmalıdır. Ali Cevat’ın 1897’de Merzifon’un aslını Marsıvan olarak anmasının[3] ve Abdizade’nin[4] halk ağzında “Barsıvan/Marsivan” olarak anıldığı bildirmesinin yanı sıra Türkçe içerisinde bu coğrafi bölgeyle ilişkilendirilebilecek “marsıvan eşeği, marsıvan ayısı ve marsıvan otu” gibi kelimelerin[5] varlığı düşüncemi güçlendirmektedir.
Merzifon kasabası Ortaçağ’da Danişmend emirlerinden, İltekin Gazi tarafından
fethedilmiş olup, oğlu Sihâmüddevle Hüseyin Gazi uzun süre kenti yönettiğinden ikamet etiği yer sonradan Sihamüddevle Mahallesi olarak anılmıştır. Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan’ın 1175’de Danişmendoğulları Beyliği’ni ortadan kaldırmasının ardından önce Selçuklu ardından İlhanlılar’ın Anadolu’ya girmesiyle Moğol yönetimine giren kent sırasıyla Sivas emiri Eretna Bey, Emir Şadgeldi ve Kadı Burhaneddin’in beyliklerinin egemenliğine girmiştir. 1393’de Yıldırım Bayezid’in bölgeyi fethiyle birlikte Merzifon Sivas Eyaleti’nin Amasya Sancağı’na bağlı bir kaza yapılarak kentte Osmanlı dönemi başlamıştır. Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Sultan Mehmed (1382-1421) Amasya’da hüküm sürerken Merzifon’da bir saray, hamam ve medrese inşa etmiştir.
Bugünkü Merzifon kasabası, Merzifon, Merzifonabad ve Gelgiras adlı üç kazanın birleşmesiyle 1880’de oluşturulmuştur. Merzifon Kasabası’nın 2 km kadar kuzeydoğusunda bulunan ve Osmanlı kayıtlarında mahalle adı olarak görülen Marınca Köyünde bulunan tarihi eserlerin varlığı kent merkezinin ilk kuruluş yerinin burası olduğunu düşündürmektedir. Danişmendliler döneminden itibaren yerleşimin bugünkü Hoca Süleyman Mahallesi sınırları içerisinde kalan, vaktiyle kalenin de yer aldığı; kuzeyden Paşa Hamamı Sokak, doğudan İrfan Sokak, kuzeybatıdan Ulus, güneybatıdan Cumhuriyet ve güneyden Yokuşbaşı caddeleri ile sınırlı bir alan içerisinde geliştiği, Selçuklular zamanında Pervâne Muînüddin Süleyman’ın yaptırdığı Eski Cami dikkate alınarak güneye doğru kaydığı anlaşılmaktadır[6].
17. yüzyıl başlarında Merzifon’a gelen Polonyalı Simon kentte 200 hane Ermeni’nin yaşadığını[7], kale içerisinde Surp Azvaddin adlı bir kilisenin ve bilgin papazların varlığını bildirmiştir. 1647’de kasabayı ziyaret eden Evliya Çelebi üzeri toprak ve kiremit örtülü 4 bin ev ile 600 dükkânın bulunduğunu, pamuklu dokumacılık, keçecilik, boya ve sahtiyan üretiminin geliştiğini, Kırımlı tüccarların buradan binlerce top kumaş aldığını bildirmiştir. Merzifon’da keşfedilen kömür madeni 1919’da İngilizler’e devredilmişse de Milli Mücadele’nin ardından geri alınmıştır. 30 Mart 1919’da Merzifon’a gelen İngiliz kuvvetleri Rumcuk köyü civarında sevinç gösterileriyle karşılanmış[8], işgalciler Amerikan Koleji ile Kara Mustafa Pasa Mektebi’ne yerleştirilmişlerse de Eylül ayında kasabayı terk etmişlerdir. Soteriadis’e göre 1912’de Merzifon’da 24 bini Türk, 6.082’si Rum, 5.820’si Ermeni olmak üzere toplam 35.902 kişi yaşamaktaydı.
Cumhuriyet döneminde Merzifon’da yaşanan en önemli olaylar Yeni Çeltek İşletmesi Ocakları’nda 19 Mart 1965’de gerçekleşen grizu patlaması sonucu 69 kişinin ölümü ve 1 Eylül 1979’da ocağı su basması sonucu 16 işçinin boğularak ölümüdür. Amasya ilinin en önemli ekonomik potansiyele sahip ilçesi olan Merzifon’da tarım ve ormancılığın yanı sıra küçük imalat sanayi gelişmiş olup, Ankara-Çorum-Samsun karayolu bağlantısı üzerinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi ve 2 Küçük Sanayi Sitesi’nin inşası ve askeri havaalanı ile askeri birliğin konuşlandırılması da ilçenin sosyal ve ekonomik yapısını olumlu yönde değiştirmiştir. Merzifon Belediyesi 1884 yılında kurulmuş olup, kentin imar planı 1967’de yapılmıştır. Günümüzde Kayadüzü ve Merzifon adlı 2 belediyeden oluşan yerleşimin 2009 istatistiklerine göre nüfusu 52.225’i kentte, 16.725’i köylerde olmak üzere toplam 68.950’dir.
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Amasya Tarihi Konulu Makale Serim
Amasya (Hakmiş, Amaseia, Amasia ) Adı ve Arkeolojisi
Amasya Tarihi: Antik Çağ ve Roma Dönemi
Amasya Tarihi: Selçuklu dönemi ve Eretna Beyliği dönemi
Amasya Tarihi: Milli Mücadele Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi
Amasya Merkez İlçe: Tarihi Eserler
Suluova (Argoma), Göynücek ve Gümüşhacıköy (Amasya)
Pontus Devleti ve Mithridates Makale Serim
Pontus Devleti ve Mithridates Hanedanı Tarihi
Mithridat Savaşları: Roma’nın Anadolu’yu İşgali
Ayrıca okuyun
Notlar
[1] Özsait, 1998: 143-161
[2] Marsipoli “sınır kenti” veya Marsipont “Pontus sınırı” <Farsça Merz “sınır” + Yunanca “polis “kent” veya Yunanca Pontus “Karadeniz Bölgesi” veya Ermenice vani “şehir”
[3] Yurt Ansiklopedisi, 1981: 432
[4] Hüsameddin, 1986: 324
[5] Türkçe Sözlük, 1998: 2, 1508
[6] Çerkez, 2005: 517
[7] Bkz. Ermeni Bağımsızlık Hareketi ve Merzifon (20. Yüzyılda Pontus ulus devleti projesi)
[8] Rumların İngiliz ordusu için “Korkmayın! Âdil devlet ordusu geliyor, emn-i âsayisi temin edecek. Enver Paşa’nın, zalim hükümetin, ordunun, İttihat ve Terakki’nin zulmünden kurtulduk. Bu ordu adalet getiriyor, basımızdaki namussuz adamları toplar, İstanbul’a sevk eder, ceza-i sezalarını bulurlar” sözleri sarfettiği iddia edilmiştir (Aşkun, 1956: 22-23)